Serin sonbahar gecesini gündoğumuna bağlayan vakitlerde, yeni günün ilk ışıklarının saldığı huşu halinin etkisindeyken dinledik bu albümü; üzerimizde kazaklar. Dostluğu kalplerimizden çıkarıp rakı masasına koymuştuk. Bolca içmiş ve üşümüş; içtikçe ısınmıştık o gece. Rakı masasının orta yerindeki acayip şeyin yaydığı gönül ferahlığıyla yattık ne kadar vakit sonra yataklara.
Bu albümü, iki koca yılın ardından yeniden, o harika gecenin anısına dinliyorum dostum.
Bu albümü, iki koca yılın ardından yeniden, o harika gecenin anısına dinliyorum dostum.
işte bunu seviyorum... uzun zamandır bu eğilimde bir blog arıyordum. sadece belli bir türe yoğunlaşmayan, basmakalıp yargılarla albüm değerlendirmeyen ve tabii ki linkleri çalışan zevk sahibi bir yer.
değerlendirme yapmak haddime değil ama, gerçekten çok sevdim burayı. sık sık uğrarım yüksek müsaadenizle.
irem, değerlendirme yapmak tabii ki haddine.
teşekkürler sözlerin için;
beğendiğine sevindim.